Settings
Light Theme
Dark Theme

Vatanı Seven Onurlandırır, Sıra Bizde // Sedat Bornovalı

Vatanı Seven Onurlandırır, Sıra Bizde // Sedat Bornovalı
Feb 17, 2020 · 45m 57s

Sedat Bornovalı, İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Başkanı. Türkiye’de turizmin en önemli noktalarından bir tanesinin İstanbul olduğu düşünülecek olursa ve bu sektörün elçileri olan rehberler söz konusuysa pek önemli bir...

show more
Sedat Bornovalı, İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Başkanı. Türkiye’de turizmin en önemli noktalarından bir tanesinin İstanbul olduğu düşünülecek olursa ve bu sektörün elçileri olan rehberler söz konusuysa pek önemli bir isim. İtalya Cumhuriyeti’nin Şövalye ve Liyakat Nişanı ile taltif edilmiş, çok sayıda turizm ödülleri olan mimarlık ve sanat tarihi ile turizm eğitmeni. Söylemekte yarar var “Boğaziçi Tarih Atlası” adlı kitabı 3’üncü baskısını yaptı. Papa XVI. Benedictus, Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos gibi dini liderler, dönem Cumhurbaşkanları; Giorgio Napolitano, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan’a rehberlik ve mütercimlik yapmış. İlginç çalışmaları arasında benim dikkatimi çeken konu, İtalyan İşçi Yardımlaşma Derneği’nin Beyoğlu’ndaki Garibaldi Evi restorasyon ve renovasyon çalışmalarını yürütmüş olması. Cümle böyle kısa bitiyor ama bu küçük bina “turizm-tarih-Beyoğlu” kilit kelimeleri için buzdağının su üzerindeki küçük parçası. Hem gerçekten altından çıkanlar hem dün ve bugün omuzlarına yüklenen önem nedeniyle daha fazla dikkati hak ediyor.

Bornovalı’nın eğitimi de ilgimi çeken başlıklardan biri. İtalya bağlantısı, İtalyan Lisesi’nden geliyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde turizm otel işletmeciliği, İstanbul Üniversitesi’nde Edebiyat Fakültesi sanat tarih bölümünden, takip eden yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi mimarlık tarihi yüksek lisans ve doktora eğitimlerini almış.

Önümüz yaz. Hiçbir zaman anlayamamışımdır. Doğduğum günden beri dört mevsimi yaşayan ender ve şahane ülkelerden birinde yaşadığımızı duyarım, buna karşın bırakın turizm için ulaşım için bile denizi kullanmayız, yaz tatilinden başka tatil bilmeyiz. “Deniz güneş kum” bilir söyleriz. Yabancı turist için de şişkebap! Sağolsun Nusr-Et Lokanta zincirleri hayallerimizi gerçek yaptı. Arada kış turizmi, din turizmi, yükselen değer sağlık turizmi devreye girse de gelenek bozulmaz. Varsa yoksa bildiğimiz turizm.
Bornovalı’nın ifadelerinden alıntılayacak olursam İtalyan-Fransız turist Türkiye’ye yazık ki, artık teveccüh etmiyor. Anladığım kadarıyla üzülsek de ne gam diyebiliyoruz. Özellikle İstanbul’un her noktasında Orta Doğu’dan gelen türlü ekonomik güce sahip turist var. Dar gelirli olan Boğaz’da bedava dolaşıyor, orta gelirli olan tamamen konsantrasyonunu yeme içmeye yönlendirmiş görünüyor. Cebinde parası olan için marka dükkan hattı ve tabii ki AVM’ler turizmdeki yeni gözdelerimiz.

Ben fikirlerimi ne zaman ifade edecek olsam mutlaka çevrede bir iki kişi ama onlar olmasaydı demekten kendini alamıyor. Eşlerinin arkasından yürüyen kadınlar, güzelliğimizi çarşafın aralığından gören ya da peçenin altından lezzetlerimizi tadan kadınlar benim içimi acıtıyor, ama inanç ve kültür ne denir! Ama diyecek lafım var tabii; öyle bir kültür ki, geldiği her yeri çöple bezeyen, girdiği her mekanda ses seviyesini yükselten, nargile dumanıyla bizi tanıştıran, spor-kültür yerine mangal tercih edince itirazım var diyorum, diyeceğim.
Bornovalı’yla turizm çerçevesinde değişik konularda konuştum, biraz uzun olmuş Youtube söyleşisi için affınıza sığınıyorum. Fakat çok hoş bir sohbet umarım dinlersiniz, en azından podtcast olarak. Çok hoşuma giden bir cümleyi hemen alıyorum; Garibaldi Evi’ni anlatırken bizim İtalyanlarımız, Fransızlarımız, tüm gayrimüslim vatandaşlarımızın İstanbul’a güzellikler armağan ettiklerini, bunu yaparken de “Vatanı seven onu güzel eserlerle onurlandırmalı” mottosuyla yaşadıklarını söyledi. Bu sözler Garibaldi Evi’nde bulunuyor, bu vesileyle ziyaret edebilirsiniz.

Bu vesileyle talan edilen kültür varlıklarımızdan söz etmeden geçmek olmaz. Bu röportajı okurken rica etsem Bornovalı’nın da ifade ettiği gibi; “…eski eserin tamamı kültür varlığıdır ve hepimize aittir. ‘Benim malımı çalıyor’ ya da ‘Benim evime girmiş hırsızlık yapıyor’la aynı şeydir.” tepkimizi biriktirmeden, içimize atmadan vatandaşlık görevimiz olduğunun bilinciyle ortaya koyalım. Define avcılarına da kültür varlıklarından düğün salonu çıkaranlara da karşı duralım. Hepimizin onlar.
show less
Information
Author Yaprak Özer
Website -
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search