Settings
Light Theme
Dark Theme

Murathan Mungan - Yalnız Bir Opera

Murathan Mungan - Yalnız Bir Opera
Dec 24, 2022 · 5m 6s

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim...

show more
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda

yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın ya da kıskandığın diyelim
yani yaşanmışlık sandığın geçmişim
dile dökülmeyenin tenhalığında
kaçırılan bakışlarda
gündeliğin başıboş ayrıntılarında
zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki
herhangi biri sanıyordun, biraz daha
fazla sevdiğim, biraz
daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan
bir serüven, rastgele bir ilişki
gibi başlayıp, günden güne hayatıma
yayılan, büyüyüp kök salan ,
benliğimi kavrayıp, varlığımı ele
geçiren bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak
tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin

Yaz başıydı gittiğinde. Ardından,
senin için üç lirik parça
yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz
bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında
bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün
çağlarından geliyordum.

Sanırım lirik sözcüğü en
çok yüzüne yakışıyordu
yüzündeki küskün kedere,
gür kirpiklerinin altından
kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
çerçevesine sığmayan
munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici

bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs.
Seni bir şiire düşündükçe
kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu
aklıma. Önceki şiirlerimde hiç
kullanmadığım bu sözcük usulca
düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de
ilk kez giriyordu yazdıklarıma,hayatıma.
Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın
ilk günleriydi daha.
Aşk mıydı, değil miydi?
Bunu o günler kim bilebilirdi?
"Eylül'de aynı yerde ve
aynı insan olmamı isteyen" notunu
buldum kapımda.
Altına saat: dört diye yazmıştın,ve saat
dördü dört geçiyordu onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım
bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını
Şimdi biz neyiz biliyor musun?

Akıp giden zamana göz kırpan
yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye
kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde
sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
bir mektup, bir kart, birkaç satır
ve benim şu kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini
nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye
savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Yıkıntılar arasında yakınlarını
arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.
Umut ve korkunun hiçbir
anlam taşımadığı bir dünyada bir
şey bulduğunda neyi, ne yapacağını
bilemeyen çocuklar gibi.
Artık hiçbir duygusunu
anlamayan çocuklar gibi
Ve elbet biz de bu aşkla büyüyecek

Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz
show less
Information
Author İLHAN ALUK
Website -
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search