Settings
Light Theme
Dark Theme
Podcast Cover

Eskilerde Kaldık

  • Explicit

    geçti mi geçmedi

    28 DEC 2021 · En umutsuz olduğun yerdesin. Kafanı bir yerlere dayamış bir şeyleri dinliyorsun. Kendinden başka her şeyi dinliyorsun. Herkesi de dinledin. Tekrar şaşırdın, tekrar ağladın, tekrar yenildin. Geçer dediler geçmedi. Geçer dedin, biliyorum dedin yine de geçmedi. Yemedin, yedin, sigara içtin, çok sigara içtin ama unutamadın. Yalnız kaldın, kalabalıkla taştın, çok konuştun, çok sustun, çok gezdin, çok uyudun, hiç uyumadın, sadece pencereden baktın. Oyalandın, umutlandın, birazcık bayatladı numaraların. Az okudun, sonra çok okudun. Çok yazdın, çok fazla yazdın. Hem ona, hem kendine, hem insanlara yazdın. İnsanlara anlattın, insanları dinlettin, onları susturdun. Sonra dinlemediler, onlara kızdın. Ağladın, yalnız kaldın, dövündün. Bağırdın, kavga ettin, durmadın, yılmadın. En yakınını, en uzağını, en tehlikeli olduğunu, en tehlikeli bulduğunu seçtin. Umutlandın, umutsuzluğa kapıldın. “beni yalnız bırakır mısınız?” da dedin, “müsaitsen arayabilir miyim?” de. Geçti sandın geçmedi. ağlamadığını sandın ama gözlerin doldu. özlemediğini sandın ama içinde acıyan bir şeyler vardı. anlamlandıramadın, anlamlandırdın ama konduramadın, kondurdun ama yakıştıramadın kendine. unuttum dedin unutamadın. Unuttum dedin, yalanladın. Unuttum deyince hatırladın. Hatırladıkça kanattın kendini. Anılara sığındın, milyonlarca kez hatırladın, sonsuz kere ağladın. Anıları sevdin, anıları kokladın, onları öptün. Kokuları unuttun, sesleri unuttun, fotoğraflardan yoruldun. Çok dinledin, dinlediklerine ağladın, ağladıklarına kızdın. kızınca bağırdın, bağırırken sesini beğenmediğinden midir nedir, konuşmak istemedin sonra. baktın, umutlandın, dayanamadın ama eve gidince yine ağladın. Çğrendin, gördün, geçirdin, kaçırdın, kaçındın, tekrardan yapmadın. Tekrardan kanmadın. Tekrardan kanamadın, hala dirisin. dinlemedin, okumadın, izlemedin. Fotoğrafları sevmedin, anıları unuttun.Anıları unutunca korktun. hatırlayamadığın şeyleri özledin. Kokuları, sesleri, mimikleri, jestleri, ellerini unuttun. Kirpiklerini ve göz kapaklarını akıttın önce. Saçları silindi. sözleri gitti. Elleri yok. Soyutladın, soyutlandın, soyutlattın kendini. geçti mi? Geçmedi. geçer dediler, onlarınki geçmiş, hepsi geçer. Tarihleri unuttun, saatlerden bihabersin, şarkıların yok oldu. Omuzlar yok. Hava sisliydi, o yoktu. Varmış gibi yaptı. Sonra şarkılar geri geldi, sözleri hiç yoktu. Müziğe küstün, edebiyata küstün. Çok ayıp ettin. Birisi gelsin de sana sevdirsin diye bekliyorsun. Çok beklersin
    5m
  • Explicit

    gülümsemene dair bir şeylerden bu çiçeğim

    22 AUG 2021 · sana dair bir şeylerden bu çiçeğim. bulutlarımı üzerine alabilirsin, sorun yok. bir yatakta sana bahşettiğim sırrı sakla ama uyurken. bulaşmasın hiçbir rüyana. çünkü bu rengin acı bir tonu var. bir sırrı, incisini saklayan istiridye gibi saklayacağını bilmenin huzrunu aldım ben üzerime. sorun yok. üşümek yok çiçeğim artık üşümek yok. bu dünyanın çağları hep kıymık gibi batmıştır ya insanların vicdanına. sen de benim öyle bir şeylere kırgın kırgın bakmama kızma. olur bazen öyle şeyler. çocuklar gülümsemelerini parklarda bırakır bazen. anneler dualarını seccadelerde. babalar kırk yılda bir kere gelen şefkatlerini ceplerinde. öyle işte çiçeğim sen anlıyorsun aslında beni. gülümse. gülümsemene dair bir şeylerden bu çiçeğim. anlatacaklarımın olmasıyla ağlanacaklarımın olması arasında. ağlayacaklarımın, ağlatacaklarımın olması arasında. bir yerlerde sıkışıp kalmış içimi al da örülü saçlarınla bir ninni çığır ona. yorgunluğunu alır biraz uyku ve alsın. buralarda biraz karmakarışıklaşıyorsa cümleler, sen benim biraz yolu kaybetmiş olmamdan mütevellit anlayışla karşılarsın bunca olup biteni. biliyorum. bunun huzuru da üzerimde. eylemler çiçeğim. seni alıp bir kutsal gibi üç kere öpmek bunların en güzeliydi. bunlar da zaten güzelliğine dair bir şeyler. sorun yok. sorun hiç olmadı. çünkü her zaman açmıyor ya sapsarı çiçekler, bu da öyle. yolun sonu her zaman istediğin manzarayı bağışlamıyor ya sana, bu da öyle. bir şeyler oldu ve olanlar hiç güzel olmadıya ağlayışımı anlarsın sen. bu bir sancıya parmak basmakla öpmek arasında. kanatmakla kapatmak arasında. o yüzden ince ince sızlayan parmakların yuvasını özlemesini anlayışla karşılayacağını biliyorum. sana bir sırrı yanında yatarken verdim ya, hafifleyişimi ağlayışla karşıla. öpeyim ve bitsin. bunlar çok kıymıklı kelimeler çiçeğim. dilime inatla batırışımın, öpersin diye eylemlerimden olduğunu bildiğini biliyorum. bunu biliyor olmanın huzuru da üzerimde. bak çiçeğim. benim şarkılarımı alabilirsin. minnettar bırakılan bir gururu görünce bir şey deme ama. bunlar da biraz korkuyla alakalı çünkü. istediğimi doksan dokuz yaşında bulmak ve yüz yaşına basamadan ölmek gibi bir şeyler hissettirdiğini anlayacağını biliyorum. bunları bilmenin huzuru da. sen de. olup biten de. üzerimde. artık eziliyor oluşumun haklı sızlanışını öp de bitsin bu kavga. çiçeğim, ağlayışla.
    3m 42s
  • Explicit

    şükrü erbaş,senin korkularını benim inceliğimi

    8 AUG 2021 · Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi Ne kapanan kapılar Ne yıldız kayması gecede, ne güz Ne ceplerde tren tarifesi Ne de turna katarı gökte İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken Duvarlara dalıp dalıp gitmesi Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek Birdenbire büyümesi gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde Saçına rüzgâr, sesine ışık düşürememek kimsenin Parmaklarını sözüne pınar edememek Uzaklarda bir adamın üşümesi; bir kadın dağlara daldıkça Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması Ayrılık; yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme Yalnızca gölge vermesi ağaçların İyiliğin küfre dönmesi ayrılık Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya Başını alıp gitmek gibi bir geri dönüş İki adımından birisi insanın, sevincin kundakçısı Hüznün arması, süren korkusu inceliğin Ayrılık, o küçük ölüm; usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan Şimdi anlıyor musun gidişinin neden ayrılık olmadığını? Bir yaprak düşmesi kadar ancak acısı ve ağırlığı olduğunu Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını Boşluğa bir boşluk katmadığını Kar yağdırmadığını yaz ortasında Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından kalkıp ağzını yıkadığında başlamıştı Ben bulutları gösterirken "Bulmacanın beş harfli bir yemek sorusuna" Yanıt aramanla halkalanmış Aşkın şarabının ağzını açtım, yâr yüzünden içti murt bende kaldı Türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını kenara itip "Bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı?" dediğinde varacağı yere varmıştı çoktan Ne mi yapacağım bundan sonra? Ayak izlerimi silmek için sana gelen yolları tersinden yürüyeceğim önce Şiir okumayacağım bir süre Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim Yeni bir yanlışlık yapmamak için telefonlara çıkmayacağım Ardı kuş resimli aynalar arayacağım mahalle pazarlarında Gençliğimi anımsamak için Emekli kahvehanelerinde yaşlılarla konuşarak, sonumu görmeye çalışacağım Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce solsun diye İçinde ay ışığı, iğde kokusu ve begonvil bulunan tüm resimleri duvarlardan indireceğim Mican türküsünü asacağım yerlerine Falcı kadınlara inanmayacağım artık Trafik polislerine adres sormayacağım Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye Fesleğenden başka bir çiçek koymayacağım penceremin önüne Büyük kentlerin varoşlarında çırpınan üç milyon yurtsuza evimi açacağım Nerde bir kayıp, bir faili meçhul varsa bıraktığı acının yanına resmini asacağım Şaşırma! Yetimi korumak için yeni aşklar bulacağım kendime. Ne yapacağımı sanıyorsun ki? Tenin tenime bu kadar sinmişken Ömrüm azala azala akarken önümde Gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken Senin korkularını Benim inceliğimi doldurup yüreğime Bıraktığın boşluğu yonta yonta Binlerce heykelini yapacağım
    5m 19s
  • Explicit

    yusuf pakmaden, dernière lettre

    6 AUG 2021 · ısıttığım sütü cezvede unuttum. okuduğum kitap yarım, balkonun kapısı ise aralık kaldı. dolabın bir köşesinde tek dal sigara, o defterin arasında bir tutam saç, yatağın altında ise anlamsız birkaç mektup saklı. satır aralarında kendimden bir parça bulduğum kitaplarda da yapraklar kuruttum. yaşamdan izler taşıyan bir dolu şey varken ben,, nefes aldığımı en çok dizimdeki kesiklere bakarken fark ettim. üç. balkon köşeleri, pencere kenârları ve yatağın duvara en yakın tarafı.. terk edilmiş salıncaklar kadar ait hissettiğim yerlerin sayısı,, sadece üç. iki. artık izi bile kalmayan tüm yaralarımın yerini ezbere biliyor ama sadece iki tanesini hatırlıyor olmaya dayanamıyorum. bir. ağzımdan çıkan her söze sorgulamadan inanan insan sayısı, bir. 7 yaşında tüm bunları uyduruyor olmam imkânsızken bile bana
    2m 26s
  • Explicit

    yusuf pakmaden,isis ve osiris buluşuyor

    11 JUL 2021 · “Sen tüm kâinatın annesisin. Doğanın kendisisin.Zamanın ötesinden gelen ilahi güçlerin toplamısın.Ruhların kraliçesi,hayat ve ışıksın.Sen hep olansın,olacak olan.Sana Venüs derler yada İsis. Her alemde rastlanır olansın.On bin isimli tanrıçasın ve benim için tek olansın.”
    39s
  • Explicit

    yusuf pakmaden,dengesiz dağınık adam

    26 JUN 2021 · yazı,seslendirme:yusuf pakmaden yazı: dengesiz dağınık bir adamım çok gülerim dalgaya alırım acılarımı ama en çok gülerim, kendime her ne kadar yakıştıramasam da başım ağrıdı mı kulaklık takıp sineye çekerim kendimi,çok uyurum çok yerim,yani uyurdum yerdim artık ağzıma sürmediğim nefret ettiğim sigarayı bile hiç gocunmadan yakıyorum üstelik bir tane değil her neyse annem duymasın eskisi gibi hiç şeye hevesim kalmamış bir yandan içim karanlık bir yandan aydınlık dedim ya dengesizim saçımı bile kurutup bırakıyorum hiç şekil vermiyorum olduğu gibi bırakıyorum,bir çok şeyi öyle yapıyorum aslında sonra şarkılar dinliyorum dinliyor dinliyor sıkılıyorum sonra başka bir şarkı,çok şarkı biriktirdim öylesine dinlemiyorum sadece bu bir tutku. Çok unuturum,bezen çok ağlarım,çok gülerim,çok severim her şeyi abartırım sevdiğim şeyleri bile unuturum unutmak benim cezammış gibi geliyor,dağınığım demiştim evet bir şey yaptım mı dağıtırım ama geri toplamasını da bilirim hislerim çok karışır,çok düşünürüm,çok yazarım,çok silerim her şeyi çokça yaparım ne aptalca değil mi? içimden yıkılan bir şeyler var. Hep iyi şeylerden bahsettik çok güldüğümden falan , ya hiç deseydim “hiç” kelimesi bana beni hatırlatır bazen o kadar hiçmiş gibi hissederim ki bazen kendimden o kadar nefret ederim ki o an sadece kendime küfürler savurur susarım,konuşmam. insanlara küfürler savururum bazen değil çoğunlukla aslında bazılarınızdan o kadar iğreniyorum ki bunu dile bile getirmek istemiyorum kendimi hiç bir yere ait hissedemiyorum hiç bir yere lâyık göremiyorum koca bir hiçlikte sürükleniyorum sadece kendi içimde boğuluyorum,kendi kendimi öldürüyorum hislerim tükeniyor artık sadece susuyorum anlamayacaksınız biliyorum bildiğimdem mi bu haldeyim? Bilmek beni öldürecek neyse çok konuştum yeter bu kadar hadi uyuyalım.
    4m 17s
  • Explicit

    yusuf pakmaden,berûz

    24 JUN 2021 · Tuğba Karademir
    3m 23s
  • yusuf pakmaden,kargo

    4 JUN 2021 · birhan keskin
    2m 19s
  • Explicit

    yusuf pakmaden,arayan buluyor,inleyen ölüyor

    1 APR 2021 · yazı:bartu küçükçağlayan
    3m 59s
  • Explicit

    yusuf-pakmaden-kim-bilir

    19 DEC 2020
    50s
Yazıya döktüğüm hisler
Contacts
Information
Author Yusuf Pakmaden
Categories Music
Website -
Email ypakmaden33@gmail.com

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search