00:00
42:19
Özge Topçu Portekiz’de yaşayan bir Türk sanatçı… Sonuncusu dünyaca ünlü Gülbenkyan Vakfı tarafından verilmiş uluslararası pek çok ödüle sahip. Gülbenkyan’ın iş ve sanat dünyasındaki yeri bir yana bizim için ekstra önemi Ermeni asıllı Türk vatandaşı olması… Portekiz’de dillere destan bir müze yerleşkesine sahip. Gülbenkyan ailesinin koleksiyonuna Portekiz sahip çıkmış, keşke biz adım atsaymışız demekten kendimi alamıyorum. Yolu bu müzeye düşenler bilir ki, özel bir koleksiyon olarak bu kadar çok sayıda ve geniş kapsamlı eser portföyüne sahip olmak az görülür. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümünün Türk sanatını temsil ediyor olduğunu söylememe sanırım hacet yok.
Bu parantezi kapatıp bu söyleşinin kahramanı Özge Topçu’ya dönmek istiyorum. Topçu, sanatıyla dikkat çekiyor. Bununla birlikte icra ettiği sanata kendisini hazırlayan eğitimi en az o kadar ilginç. İki üniversite tamamlamış. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Fen ve Teknoloji Matematik bölümlerini başarıyla bitirmiş. Matematikçi.
Çocukluk hayali ya bilim insanı ya da sanatçı olmakmış! O da bilimsel eğitimini sanatçı kimliğini ortaya çıkarmak üzere kullanmayı tercih etmiş. Dünyanın alkışladığı bir sanatçı doğmuş. Bilinçsiz zamanlarından beri bunu yapacağını bildiğini ama kendine itiraf etmesi için iki üniversite bitirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Matematik kafasıyla sanatçı olmak tam da hissettiğim gibi enteresan. Dışarıdan bir göz olarak anlamak ve anlamlandırmak kolay değil doğrusu. Doğu ile Batı sentezinden etkilenmiş, bu etkilenme onu medeniyetleri farklı yorulamaya yönlendirmiş. Bilim tarihini irdelemiş. Defalarca ispatlanmış gerçeklerin bugün dünyanın farklı coğrafyalarında sorgulanır olmasını kendisine sanat olarak dert edinmiş ve yorumlamak istemiş. Dünyanın düz olduğuna inanan topluluklar ya da Covid 19 pandemisinde yaşanmakta olan onca acıya karşın yine hatırı sayılır bir grubun aşı karşıtlığı gibi toplumsal olaylar sanatında yer bulmuş. Seramik ağırlıklı çalışsa da buluntu malzemeler kullanmaya özen gösteriyor. Bir sanatçı olarak sürdürülebilirlik ve çevre konularına duyarlılığı sanatında radikal yöntemlerle gösterebiliyor.
Benim Topçu’yu anlatmakta kullanabileceğim yaklaşımlarım, sanatçı olmadığım için sınırlı olduğundan ben sözü kendisine bırakıyorum. Söyleşimizin youtube versiyonunda örnekleri de görebileceksiniz. Text olarak, sanatçının yorum sürecindeki aktardığı hisleri kaybetmeyecek kadar geniş tutmaya özen gösterdiğimi ifade edebilirim.
Özge Topçu Portekiz’de yaşayan bir Türk sanatçı… Sonuncusu dünyaca ünlü Gülbenkyan Vakfı tarafından verilmiş uluslararası pek çok ödüle sahip. Gülbenkyan’ın iş ve sanat dünyasındaki yeri bir yana bizim için ekstra önemi Ermeni asıllı Türk vatandaşı olması… Portekiz’de dillere destan bir müze yerleşkesine sahip. Gülbenkyan ailesinin koleksiyonuna Portekiz sahip çıkmış, keşke biz adım atsaymışız demekten kendimi alamıyorum. Yolu bu müzeye düşenler bilir ki, özel bir koleksiyon olarak bu kadar çok sayıda ve geniş kapsamlı eser portföyüne sahip olmak az görülür. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümünün Türk sanatını temsil ediyor olduğunu söylememe sanırım hacet yok. Bu parantezi kapatıp bu söyleşinin kahramanı Özge Topçu’ya dönmek istiyorum. Topçu, sanatıyla dikkat çekiyor. Bununla birlikte icra ettiği sanata kendisini hazırlayan eğitimi en az o kadar ilginç. İki üniversite tamamlamış. Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Fen ve Teknoloji Matematik bölümlerini başarıyla bitirmiş. Matematikçi. Çocukluk hayali ya bilim insanı ya da sanatçı olmakmış! O da bilimsel eğitimini sanatçı kimliğini ortaya çıkarmak üzere kullanmayı tercih etmiş. Dünyanın alkışladığı bir sanatçı doğmuş. Bilinçsiz zamanlarından beri bunu yapacağını bildiğini ama kendine itiraf etmesi için iki üniversite bitirmesi gerektiğini ifade ediyor. Matematik kafasıyla sanatçı olmak tam da hissettiğim gibi enteresan. Dışarıdan bir göz olarak anlamak ve anlamlandırmak kolay değil doğrusu. Doğu ile Batı sentezinden etkilenmiş, bu etkilenme onu medeniyetleri farklı yorulamaya yönlendirmiş. Bilim tarihini irdelemiş. Defalarca ispatlanmış gerçeklerin bugün dünyanın farklı coğrafyalarında sorgulanır olmasını kendisine sanat olarak dert edinmiş ve yorumlamak istemiş. Dünyanın düz olduğuna inanan topluluklar ya da Covid 19 pandemisinde yaşanmakta olan onca acıya karşın yine hatırı sayılır bir grubun aşı karşıtlığı gibi toplumsal olaylar sanatında yer bulmuş. Seramik ağırlıklı çalışsa da buluntu malzemeler kullanmaya özen gösteriyor. Bir sanatçı olarak sürdürülebilirlik ve çevre konularına duyarlılığı sanatında radikal yöntemlerle gösterebiliyor. Benim Topçu’yu anlatmakta kullanabileceğim yaklaşımlarım, sanatçı olmadığım için sınırlı olduğundan ben sözü kendisine bırakıyorum. Söyleşimizin youtube versiyonunda örnekleri de görebileceksiniz. Text olarak, sanatçının yorum sürecindeki aktardığı hisleri kaybetmeyecek kadar geniş tutmaya özen gösterdiğimi ifade edebilirim. read more read less

3 years ago #ahşap, #gülbenkyanvakfı, #irrasyonel, #i̇stanbulrotarysanatyarışması, #mimarlık, #organikmalzeme, #ornamental, #sanat, #sanatkoleksiyonu, #sanatçı, #seramik, #siemenssanat, #teknoloji, #türksanatçı, #ödül, #özgetopçu