Duyduk ki baş başa bölümlerimizi özlemişsiniz. Biz de bu bölüm masa arkadaşları olarak karşınızdayız. Önce konunun uzmanı olmadığımız halde kendimizce açık uçlu iki film eleştirisi yapıyoruz, sonra Bilgen'i absürt sorularla zor durumlara sokuyoruz.
Bu bölümümüzde kendimizce bir ilke imza atıyor ve tam 6 kişi olarak minik bir yarışma yapıyoruz. Bilgen ve Mahsül moderatör koltuğunda yarışmayı yönetirken Hiç Sevmem ve Katakulli grupları da kıyasıya bir mücadele içine giriyor.
Bu bölümümüzde daha önce hiç yapılmamış bir şey yapıyor ve film senaristliğine soyunuyoruz. 2 klişeleşmiş film formülü, 2 tane de Bilgen imzalı film fragmanı barındıran bölümümüzün son etabında Mahsül'ü biraz zor bir durum bekliyor.
Gezegenimizin kanayan yaralarından çevre kirliliği ve geri dönüşüm konusuna parmak bastıktan sonra Yakutistan'ın acısını ve cefasını yüreğimizde hissediyor ve son sözü enteresan konuğumuz Fatma Hanım'a bırakıyoruz.
Minik bir aradan sonra tekrar merhaba. Neredeydik ve neler yaptık, neden ara verdik? Derken kapitalizmin at koşturduğu Amerika'dan kapitalizme bir darbe haberiyle devam ediyoruz ve izninizle bir 10 dakika zenginmiş gibi davranıyoruz.
Belki de burun kıvırdığımız ve muhtemelen üzerine çok düşünmediğimiz bir konu: 'Oyun' kavramı? Acaba sadece çocuklar için mi? Bu konuya yetişkin edasıyla biraz kafa yorduktan sonra sadece çocuklar için olmadığını kanıtlamak istercesine kolları sıvıyoruz ve izninizle biraz çocuklaşıyoruz. Siz de bize katılmaz mısınız?
2020'yi geride bırakırken son bir yıl değerlendirmesi; Covid-19 ve daha nicesi... Peki ya bizim 2020'miz? Derken son kavşakta kasvetli ortamı dağıtıp biraz da eğlence diyoruz.
RSS Feed
